DAVET |
KONAKLAMA |
LİNKLER |
İLETİŞİM |
Değerli Bilim İnsanları,
İslam ve Yorum Sempozyumu çalışmaları, kurumsallaşmasının 8. yılı içerisindedir. Her yıl yapılan Uluslararası İslam ve Yorum Sempozyumu’nun 8.sini bu yıl İnönü Üniversitesi ev sahipliğinde gerçekleştiriyoruz. Sempozyumun ana temasını, Gazze’ye yönelik saldırılar nedeniyle, “Dinî, Siyasî ve Kültürel Boyutlarıyla Kudüs” şeklinde belirlemiş bulunuyoruz.
Kudüs şehri, pek çok peygamberin yaşadığı ve tevhid mücadelesi verdiği bir kenttir. Kur’an-ı Kerim’de Kudüs ve çevresinin “mübarek bir toprak parçası” olduğu ifade edilmiştir (İsrâ 17/1). Müslümanların ilk kıblesi olan Mescid-i Aksa, Kudüs şehrindedir. Bu kente ve Mekke’ye saygınlık kazandıran Hz. İbrahim, Kudüs’te yaşamıştır ve Mescid-i Aksa’nın arazisi üzerinde kurbanlar keserek ibadet etmiştir. Bundan dolayı Müslümanlar nezdinde, Mekke ile Kudüs’ün tarihsel, kültürel ve dini bağlantısı hiçbir zaman kopmamıştır. Bu durum ilk Müslümanların namaz kılarken Mescid-i Aksa’ya yönelerek saygılarını göstermeleriyle somutlaşmıştır. Mescid-i Aksa “uğrunda yolculuk yapılması istenen kutsal üç mescit” arasında sayılarak Müslümanların buraya gönül bağı kurmaları temin edilmiştir (Buhari, “Mescidü Mekke” 1, 6).
Kudüs şehrinin bulunduğu Filistin toprakları, tarih boyunca Müslümanlar tarafından özenle korunmuştur. Müslümanların hakimiyeti altında farklı inanç mensuplarının huzuru içerisinde ibadet etmelerine imkân tanınmıştır. Bölgeyi mamur edip insanların herhangi bir baskıya maruz kalmadan inançlarını yaşayabilmelerine ve kültürlerini sürdürebilmelerine olanak tanımışlardır. Müslümanlar buraya karşı hissettikleri büyük saygı nedeniyle, Kudüs ve çevresinde pek çok kültürel, tarihi ve dini eser bırakmışlardır. Kütüphanelerde bulunan pek çok yazma eser, insanlık tarihine ışık tutacak bilgiler barındırmaktadır. Filistin ve çevresinde doğan ve yetişen ilim adamları, İslam dünyasının bilgi anlayışına etki etmiştir. Mesela İmam Şâfiî (ö. 204/820) Gazze’de doğmuştur. Muhaddis İbn Hacer’in Askalânî’nin (ö. 852/1449) soyu Filistin’deki Askalân şehrine dayanmaktadır. Seyyah İbn Battûta (ö. 770/1368-69) tüm Filistin’i zikzaklar çizerek dolaşmış, Ebû Şâme el-Makdisî’nin (ö. 665/1267) büyük dedeleri Kudüs’ten Şam’a göç etmiştir. Kudüs ve çevresindeki insanların huzur ve güvenle teneffüs ettikleri hava, Siyonizm ideolojisinin bölge üzerindeki planlarını tatbik etmesiyle bozulmuştur.
Filistin ve özelde Kudüs, 29 Ağustos 1897 tarihinde Basel’de düzenlenen Birinci Dünya Siyonist Kongresi’nden sonra işgallere, planlı Yahudi göçlerine, katliamlara ve yıkımlara maruz bırakılmıştır. İşgal sürecinin ve yaşanan çatışmaların “Eretz Israel (arz-ı mev‘ûd) ve Üstün seçilmiş Yahudi Irkı” anlayışına dayalı Siyonizm İdeolojisinin bir sonucu olduğu anlaşılmaktadır. Bu ideolojinin bir gereği olarak Filistin halkı, ana yurtlarından zorla çıkarılmış ve bu topraklara dünyanın dört bir yanından getirilen Yahudiler yerleştirilmiştir. Gazze kenti gibi işgale direnen şehirler, ambargoyla ya da “utanç duvarı”yla kuşatılmıştır. Bu şehirlerin yerlileri “açık cezaevi”nden daha ağır şartlarda yaşamak zorunda bırakılan mahkumlara dönüştürülmüştür. Gazzeliler 2007 yılından beri ambargo ve kuşatma altında tutulmaktadır. İsrail ambargo altında tuttuğu Gazze’yi işgal etmek amacıyla sırasıyla 2008, 2012, 2014, 2019, 2021 ve 2022 yıllarında saldırı düzenlemiştir. Bu saldırıların en ağırı 7 Ekim 2023 Cumartesi günü başlatılmış ve binlerce Gazzeli “canlı yayın”da katledilmiştir.
Filistin ve özelde Kudüs’ün taşıdığı tarihi mirasın, misyonun ve değerin Müslümanlar tarafından bilinmesi, sonraki nesillere aktarılması ve bu değerin bilimsel bir anlayışla tespit edilmesi gerekmektedir. Bu çerçevede İnönü Üniversitesi Rektörlüğünün ev sahipliğinde İlahiyat Fakültesi tarafından “İslâm ve Yorum Sempozyumu”nun VIII. olarak “Dinî, Siyasî ve Kültürel Boyutlarıyla Kudüs” başlıklı uluslararası bir sempozyumun düzenlenmesi planlanmaktadır.
Özelde Kudüs şehrinin genelde ise Filistin temasının ele alınacağı “Dinî, Siyasî ve Kültürel Boyutlarıyla Kudüs” Sempozyumu’nda aşağıdaki konulara ilaveten Kudüs ve Filistin’e ilişkin başka konuların da önerilmesi mümkündür.
|
|
|