DAVET |
KONAKLAMA |
LİNKLER |
İLETİŞİM |
Senex: VIII. Lisansüstü Yaşlılık Çalışmaları Kongresi 1-2 Kasım 2024 tarihlerinde Akdeniz Üniversitesi’nde Antalya’da gerçekleştirilecektir. Senex kongrenin 2024 yılı ana teması Yaşlanma ve Kent olarak belirlenmiştir.
8 milyarı aşan dünya nüfusunun yarısı kentlerde yaşıyorlar. Son tahminlere göre 2050 yılına gelindiğinde kentlerde yaşayanların oranı %70’i aşacak. Günümüzde yaşlıların da yarısından fazlası kentsel alanlarda yaşamlarını sürdürüyorlar. Bu 500 milyondan fazla yaşlı insanın kentlerde yaşadığı anlamına geliyor. Kentte yaşayan yaşlıların yarısından fazlası da hızla kalkınmaya çalışan Latin Amerika, Asya ve Afrika kentlerinde yaşıyorlar. Kentte yaşamak, kentte yaşlanmak demek.
Demografik dönüşüm kentte yaşlanan toplumların refahını etkiliyor. Kentlerde yaşlananlar kentin sunduğu olanaklardan eşit olarak yararlanamıyorlar. Demografik dönüşüm sürecinde, kentlerde yaşlananlar kapsayıcı planlama ve kalkınma kararlarının eksikliği nedeniyle, sosyal, kültürel, ekonomik ve mekânsal olarak dışlanıyorlar.
Yine de kentte yaşlanmak tekdüze, yeknesak ve benzer biçimde gerçekleşmiyor. Toplumsal yaşlanma kent üzerinde çeşitli, farklılaşan ve dinamik etkilere sahip. Bu etkiler 21. yüzyılda kentlerde yeni bir denge kurulmasına yol açacak. Bu yeni denge, sosyal, ekonomik, çevresel ve kültürel kalkınma için kentlerin yapısal dönüşümüyle kurulacak. Küresel aktörlerin öngörülerine göre bir yandan;
gelire dayalı refah düzeyi hızla azalacak,
işgücü piyasalarında istihdam daralacak,
eğitim, sağlık ve bakım için kamu harcamaları artacak,
kentin çevresinin ve altyapısının yeniden tasarlanma ihtiyacı doğacak,
sosyal bağların zayıflamasıyla izolasyon ve yalnızlık yaygınlaşacak,
barınma tüm kuşaklar arasında yeni bir zorlu gündem olarak karşımıza çıkacak.
Diğer yandan;
kişisel özerkliği sağlamak üzere yaratıcı biçimde tasarlanmış teknolojiler gelişecek,
yenilikçi iş modelleri ve yatırım stratejileri oluşacak,
mevcut konut stoğunun yeniden tasarlanma ihtiyacı ekonomiyi canlandıracak,
bilgi ve iletişim teknolojilerinin yeniden tasarlanmasıyla eğitim, sağlık ve bakım alanlarındaki ihtiyaçlar etkin biçimde karşılanabilecek,
toplumsal yaşamda gönüllü çalışma yaygınlaşacak ve yaşama katılım sağlanacak,
kentlerde yaşama kapsayıcı biçimde katılım toplumsal güveni artıracak, yerel yönetimlerin etkin çalışmasını sağlayacak.
Bir yanıyla iyimser diğer yanıyla kötümser bu öngörüler yüzyılımızda kentlerin nasıl hayal edildiğini de bizlere göstermiyor mu?
Kente ilişkin bu tasavvur, merkezi ve yerel hükümetlerin, sivil toplumun, ulusal ve ulusötesi şirketlerin, inisiyatiflerin de gündeminde. Kente ilişkin bu tasavvur, hayal edilen bu yeni denge, kentte yaşlananları nasıl etkileyecek?
Yaşlanan nüfusun ihtiyaçlarına uygun kentsel planlama stratejileri ve politikaları nasıl geliştirilebilir? Yaş dostu kentler ve mekanların tasarımı kentte yaşlananların yaşam kalitesini artırabilecek mi?
Kentte yaşlanma sürecinde sosyal adalet nasıl sağlanabilir? Kentsel planlama sürecinde sosyal adaletin sağlanması için hangi stratejiler ve politikalar benimsenecek?
Tüm kuşakların, eşitlik, erişim ve katılım haklarına nasıl daha iyi yanıt verilebilir? Sosyal hizmetlerin, kültürel ve sanatsal etkinliklerin yaşlananlara yönelik sunumu ve yaşlananların toplumsal entegrasyonu nasıl sağlanacak?
Merkezi ve yerel yönetimlerin kentte yaşlananlara yönelik sağlık ve sosyal hizmetleri, konut politikaları ve ulaşım hizmetlerindeki rolü ve sorumlulukları neler olabilir? Kentte yaşlananların ihtiyaçlarına uygun hizmetler nasıl planlanacak ve kimler tarafından, nasıl sunulacak?
Kentte yaşlanma süreciyle birlikte sürdürülebilir kentler nasıl tasarlanabilir ve nasıl yönetilebililir? Sürdürülebilirlik, kentte yaşlananların yaşam kalitesini artırmak için çevresel, sosyal ve ekonomik faktörlerin birleştirildiği bir yaklaşım olarak ele alınabilecek mi?
Kentte yaşlananlar hastalıklardan nasıl korunabilir? Kentte yaşlananlar, bulaşıcı hastalıklardan, progresif ve yıkıcı zihinsel sorunlardan, demans ve Alzheimer gibi hem bireyi hem yerel toplumu yakından ilgilendiren hastalıklardan nasıl korunacak?
Ekolojik, kapsayıcı ve adil bir kent olabilir mi? Yürünebilir bir mahalle, yürünebilir bir kent nasıl kurulacak? Kentte yaşlananlar sosyal, ekonomik ve politik gerilimlerden nasıl korunacak? Kent güvenliği ve emniyeti nasıl sağlanacak?
Kentlerde çocukların, gençlerin, yetişkinlerin ve yaşlıların yoksulluğu ile nasıl mücadele edilebilir? Kentlerde yaşlananların yoksulluğu nasıl törpülenecek?
Dışlanma ve ayrımcılıkla nasıl mücadele edilebilir? Yoksulların, dışlanmışların ve ayrımcılığa uğramış insanların, bu nedenle kentin kurbanları olarak değil, kentte yaşlanan özneler olarak özerkliği, bağımsızlığı ve kente katılımı nasıl sağlanacak?
Bütün dünyada devletlerin geçirdikleri yapısal dönüşümün (belki de buna “aslına rücu etmek” diyebiliriz!) kentte yaşlananlar için nasıl sonuçları olabilir? Kırdan kente, kentten kente göç ile birlikte kentte yaşlananların sayısı ve kentlerdeki yaşlı nüfus artarken devletler, merkezi ve yerel yönetimler bizlere ne sunacaklar?
Gerçekten, kentler bizim neyimiz olacak?
Tüm bu sorular ve daha fazlası bulguya dayalı olarak yanıt bekliyorlar. Kentte yaşlanan insanların ve yaşlıların bugünü ve geleceği Senex kongrede tartışmaya açılıyor. Sosyal, idari ve beşeri bilimlerin, sosyoloji, psikoloji, arkeoloji, felsefe, mimarlık, peyzaj mimarlığı, şehir bölge planlama, antropoloji, iktisat, kamu yönetimi, çalışma ekonomisi, hukuk, iletişim,sosyal hizmet, gerontoloji, tarih, güzel sanatlar, dilbilim, kadın çalışmaları, istatistik, coğrafya, eğitim bilimleri, sağlık bilimleri, mühendislik, turizm ve benzeri disiplinlerin “Yaşlanma ve Kent” başlığında söyleyecekleri tüm sözler için Senex kongre sizleri 1-2 Kasım 2024 tarihlerinde Akdeniz Üniversitesi’nde Antalya’da buluşmaya davet ediyor.
|
|
|