| DAVET |
KONAKLAMA |
LİNKLER |
İLETİŞİM |
Değerli Bilim İnsanları,
Dünyanın bugün en “can alıcı” gündem maddesinin Kudüs ve civarı olduğu aşikardır. Son iki yüzyıldan beri devam eden süreçte dünya bu bölge üzerinde kurgulanan projenin adım adım gerçekleşmesine şahitlik etmiştir. “Vadedilmiş topraklar” gibi bir mitolojik efsaneden yola çıkılarak uygulamaya konulan göç politikası ile bölgedeki demografik yapı değiştirilmiş, böylece Filistin halkı pervasızca işgal edilen topraklarından, evlerinden, yurtlarından sürgün edilerek vatansız bırakılmıştır. Geldiğimiz noktada söz konusu işgal ve zulümlerin sadece icra edilen topraklarla sınırlı kalmadığı aynı zamanda dünya milletlerinin zihinlerinin işgalini ve insani değerlerin katledilmesini de hedeflediği net olarak görülmüştür.
Tarihi geçmişine bakıldığında bir taraftan çeşitli işgallere ve katliamlara sahne olmuş bu coğrafya, İslam hakimiyetinde uzun asırlar ismine yaraşır şekilde eman ve selam yurdu olma özelliğini taşımıştır. Dünyada ulus devletçilik fikrinin öne çıkması ve yeni dünya düzeninin uygulamaya konulması ise bu bölgedeki dinamiklerin yerle bir edilmesi neticesini doğurmuştur. Bu dönem Osmanlı imparatorluğunun zayıflayıp bölgedeki hakimiyetini yitirmeye; bunun sonucu olarak da Müslümanların parçalanıp bölünmeye maruz kaldığı bir sürece tekabül etmektedir.
Filistinli Müslümanlara İsrail işgal devleti ve siyonistler tarafından öteden beri uygulanagelen, dünyanın genelinin kör ve sağır kalmayı yeğlediği zulümler, 7 Ekim’den bu yana Gazze başta olmak üzere bütün Filistin’de artık üstü örtülemez bir katliama ve insanlık suçuna dönüşmüştür. Özellikle batıda vicdan sahibi insanların tepkilerini yüksek sesle ve bir ağızdan haykırmalarına, protestolara katılan üniversite öğrencileri ve akademisyenlerin susturulma çabasına tanık olunmuştur. Halihazırda küresel güçlerin desteği ile Filistin’de yakılan ateş Lübnan’a ve bütün bir Ortadoğu coğrafyasına yayılmakta dünya devletleri ise seyirci kalmaktadır.
Böyle bir vasatta bu yıl dördüncüsünü düzenlediğimiz Uluslararası Kudüs Sempozyumu’nun teması “19. Yüzyıldan Günümüze Kudüs” olarak belirlenmiştir. Amacımız Kudüs ve Filistin Bölgesi’nden Osmanlı’nın zorunlu çekilişiyle birlikte asırlardır süregelen huzur ve barışın yerini önce kargaşaya, ardından zulme bırakmasını her açıdan derinlemesine incelemek; bu vesile ile ilimden sanata, eğitimden kültüre, toplumsal hayattan bireysel hak ve özgürlüklere Filistin halkının hayatında meydana gelen köklü değişimleri gündemde tutabilmektir. Özellikle 7 Ekim sonrası başta Gazze olmak üzere bütün Filistin topraklarında cereyan eden katliamlara karşı sesimizi bir kez daha yükseltmek ve şahitliğimizi kayda geçirmektir.
Siz değerli bilim insanlarımızı genelde Filistin, özelde Kudüs ve Gazze üzerinden ilmî çalışmalarınızı ve tecrübelerinizi bizimle paylaşmaya davet ediyoruz.
Gayret bizden, muvaffakiyet Yüce Rabbimizdendir.
Sempozyum Düzenleme Kurulu
ANKARA, 2024
|
|
|